MSM Tozu Nedir?
MSM tozu son yıllarda gittikçe daha da yaygınlaşarak kullanımı artmaktadır. MSM tozunun ne olduğunu anlamak için öncelikle MSM kısaltmasının açılımından başlamalıyız. MSM tozunun açılımı Metil Sülfonil Metan anlamına gelmektedir. MSM ana elementi kükürt olan organik bir bileşiktir. Buna Amerika ve Avrupa da organik sülfür olarak bilinmektedir. Organik sülfür denilmesinin sebebi içeriğindeki kükürt elementinden dolayıdır. Bu normal kükürt gibi değildir bileşen halinde bulunmaktadır. Bu kükürt içerikli bileşen doğal ortamlarda bazı bitkilerde bulunabilir. Kükürt vücudun yaşamında ihtiyaç duyduğu bir elementtir. İnsan vücudunda en çok bulunan üçüncü bileşik sülfür olarak görülür. İnsan vücudunun çoğu metabolizma olayını devam ettirebilmesi için bu bileşiğe yüksek oranda ihtiyaç duyar. Yetişkin bir bireyde ortalama 140 g sülfür bulunmaktadır. Bu bulunan sülfür bileşiğinin büyük bir kısmı inan vücudundaki kas ve kemik dokularında gerçekleşen metabolik olayların devamlılığını sağlamak için depo edilir. Antioksidanların oluşum sentezinde kükürt görev alır. Bir diğer görevi ise aminoasitlerin çeşitli parçalarında bulunmaktır. Kükürt eklem yapıları ve bağ doluları gibi vücut bileşenlerinde yapıcı olarak görev almaktadır.
Kıkırdak dokusu gibi yoğun sülfür içeren vücut parçaları yenilenme süreçleri geçirdiği zaman yoğun miktarda sülfür ihtiyacı doğar. Kükürt başlı başına bir ilaç yapımında kullanılması mümkün değildir. Dimetil sülfoksit bileşiği üzerinde yapılan çalışmalar ile Metil Sülfonil Metan yani MSM tozu üretimi gerçekleşebilmekte. Bu Metil Sülfonil Metan yapısı itibariyle diğer sülfür bileşiklerinden farklıdır. En önemli farklarından biri yapısında yüksek miktarda doğal sülfür bulundurmasıdır. Yüksek doğal sülfür bulundurmasıyla bilindiği için genelde organik sülfür olarak kabul edilmiştir. MSM yapısında barındırdığı bu yüksek doğal sülfür ile insan vücuduna fayda sağlama potansiyeli en sülfür bileşiği olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu özellikleriyle öne çıkan Metil Sülfonil Metan yani MSM çok geniş bir etki mekanizmasına sahiptir. MSM tozu kapsül ve tablet halinde bulunabilmektedir. Beyaz kristal şeklinde olan MSM tozu sıcak suda kolay bir şekilde çözünür. İnsan vücunda birçok önemli reaksiyonda görev alan ana besin maddelerinden biri olan sülfür, vücut hücreleri tarafından üretilemez. Sülfürün besinlerden alınması gerekmektedir. Ancak günümüzde beslenme alışkanları yüzünden ve gıdaların işlem görmelerinde dolayı yeterli miktarda sülfür vücuda alınamayabilir. Bu noktada MSM tozu sülfür takviyesi olarak kullanılabilmektedir.
MSM ile Hangi Etkiler Atfedilir?
MSM tozu başlı başına bütün hastalıkları çözemez ancak birçok insanda belirli hastalıklarda sorunların çözülüp ortadan kalkmasına çok büyük etkisi olduğu saptanmıştır. MSM insan sağlığı üzerine oldukça olumlu etkiler göstermektedir. İnsan vücudunda iç organların çalışmasının dengelenmesinde çok yardımcı olur. Kas kütlelerinin hızlanmasında olumlu etkileri olduğu görülmüştür. MSM hücresel beslenmeyi uyarır oldukça arttırır. MSM bağ dokusunu güçlendirerek kan dolaşımının artmasına sebep olur. En çok bu özelliği ile sporcular tarafından tercih edilebilir bir hal almıştır. MSM ile çok yoğun fiziksel aktivitiler ardından doğal olarak kasların geri yüklenmesini sağlar ve toparlanma sürecini hızlandırır. MSM kalojen üretiminde önemli bir görev alır ve keratin hücre canlılığını yüksek ölçüde artırır. MSM kıkırdak dokusunun yenilenmesinde yardımcı olmaktadır.
MSM Tozu Hangi Şikayetlerde Yardımcı Olur?
Yapılan tıbbi araştırmalar doğrultusunda Metil Sülfonil Metan artrit ve rosacea gibi bir çok hastalıkta tedavi ve yardımcı kaynak olarak kullanılabildiği ve iyi sonuçlar verdiği görülmektedir. MSM artrit rahatsızlığının en önemli belirtilerinden biri olan eklem ağrılarını azaltarak minimum düzeye indirmek için takviye olarak kullanılabilir. Ayrıca eklemlerin çevrelerinde orta düzeyde şişlikler ve bağ dokularında sertleşmeler gibi birçok belirtiyi azaltmak amacıyla takviye olarak kullanımı son zamanlarda oldukça sık bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bir uzman yardımıyla kullanarak MSM ağrıları büyük ölçüde azalttığı görülmektedir. Nedeni ise Metil Sülfonil Metan yani MSM eklem yapımı sürecinde insan vücudunun ihtiyaç duyduğu sülfür kaynağı sağlamasıdır. Ayrıca MSM tozu eklem hasarını tamir etme sürecine engel olan ve zarar veren kronik inflamasyonu azaltır. Eklem ve uzuv ağrılarını azaltmasının yanında eklem bölgelerinin güçlendirilmesi, korunması, kıkırdağımsı doku bölgesinin zedelenmesini engellemek amaçlıda kullanılabilmektedir. Çeşitli eklem rahatsızlığına sahip birçok kişi arasında yapılan bazı testler sonucunda içerisinde MSM bulunduran glukozamin takviyesi sonrası bireylerde rahatlama, ağrılarında yüksek derecede azalma ve en önemlisi yaşam kalitelerinde büyük ölçekte bir artma tespit edilmiştir. MSM eklem hasarlarını gidermek için kullanılmasının yanı sıra ileride oluşabilecek bir eklem hasarının azaltılması içinde kullanılabilmektedir. Bunlara ek olarak eklem tamir sürecinin hızlanmasında büyük erki etmektedir. İnsan vücudunda kükürt eksikliği tedavisinde MSM kullanılmaktadır. İçerdiği organik sülfür sayesinde MSM kükürt eksikliği tedevisinde uzmanların kontrolünde kullanılmaktadır.
MSM tozu içeriğinde barındığı antioksidan özelliklerinden dolayı bağışıklı sistemi rahatsızlıklarında ek takviye olarak kullanılmaktadır. Bağışıklık sisteminde sorun olan bireylerin çoğunlukla günlük düzenli olarak MSM takviyesi ile alternatif bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. MSM takviyesi ayrıca sporcular tarafından çokca kullanılmaktadır. Spor öncesi ve sonrası yoğun yükler sırasında takviye olarak kullanılmaktadır. Antrenman sonrası stresi alarak insan vücudunu rahatlatmaktadır.
Metil Sülfonil Metan yani MSM tozu adlı bu maddenin en dikkat çekici özelliklerinden birisi cilt sağlığına olan etkisidir. Cilt sağlığının yenilenme sürecini hızlandırmakta oldukça etkilidir. Cilt üzerindeki kalojen dokuları desteklemesi ile yaşlanma belirtilerini geciktirmesinden dolayı Metil Sülfonil Metan cilt sağlığı tedavilerinde alternatif tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. MSM cilde elastikiyet ve yumuşaklık vererek cildin taze görünmesini sağlar. Metil Sülfonil Metan saçların yapısına katkı sağlamaktadır. Keratin oluşumunu desteklediği için saçların daha parlak ve daha güçlü olmasını sağlamaktadır. Cilde olan bu katkılarından dolayı MSM bir çok dermatolojik hastalıkları kontrol altına alabildiği için sıkça tedavilerde kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalarda düzenli MSM kullanımı ile akne, sedef hastalığı, egzama ve kepek gibi hastalıkların önlenmesini mümkün kılmaktadır. Metil Sülfonil Metan içerisindeki doğal sülfür ile özellikle yeni oluşmuş yara izlerini kullanım sonrasında iz kalmadan düzeltmektedir.
MSM diyabet hastalıklarında içerdiği sülfür nedeniyle olumlu sonuçlar göstermektedir. İnsan vücudunda bulunan B7 vitamini yani diğer ismiyle biotin olarak bilinen vitamin, içerisinde organik sülfür bulundurmaktadır.Bu vitamin vücutta glikoz ve şeker işlemesini sağlayan glikokinaz enzimini ve pankreas tarafından oluşturulan insülin hormonunun gereki bir parçasıdır. Düşük oranda vücuda sülfür alımı bu hormonların üretimini düşürecek ve kan şekeri dengesi dolayısıyla vücudun dengesini bozmaktadır. Metil Sülfonil Metan yani MSM tozu kullanımı ile vücutta sülfür oranı sağlanmakta, hücresel geçirgenlik artmakta ve sağlıklı bir insülin konsantrasyonu sağlanarak vücut dengesi yerine getirilmektedir. Böylelikle MSM diyabet hastalığının önüne geçebilmektedir. MSM tozu içerisinde barındırdığı antioksidan özelliklerinin yanı sıra laboratuvar ortamlarında uzmanlar tarafından yapılan testler sonucundaki verilere göre insan vücudunda oluşturulan ana antioksidan maddelerden biri olarak sayılan glutatyon üretimini de hızlandırmaktadır. Bu glutatyon üretimindeki seviyenin artması sonucunda bir çok bakteriyel hastalıkların daha oluşmadan önüne geçebilmektedir. Metil Sülfonil Metan kabızlığı önleyici etkileri ile öne çıkmaktadır. MSM aynı zamanda içerisindeki yüksek sülfür değeri ile dışkıyı yumuşatma etkisi göstermektedir. Sindirim sistemi rahatsızlığı olan antiasitler veya H2-histamin reseptörü antagonistleri kullananların 1 hafta boyunca düzenli miktarda MSM kullanmaları ile ilaç tüketimini azalttıkları ve olumlu sonuçlar görülmüştür. Diğer bir çalışmaya göre de 500 mg MSM ve 1 gram askorbik asit kullanımı doğrultusunda kabızlık sıkıntısı yaşayan kişilerin bağırsak hareketlerinde normale hale dönüş sağlamıştır. Bu çalışmalarda en önemli özellik askorbik asit ve kabızlık sorunu için uzun süreler beklemeye gerek kalmadan duruma çok etkili ve hızlı bir şekilde tedavi yönteminin geliştirilmiş olmasıdır.
Günlük yaşantıyla beraber gelen yoğun stres artık yaşlı veya genç demeden herkese etki etmektedir. Stresinde tetikleyici bir etki yapmasıyla beraber kas hasarı ve yorgunlukları artmaktadır. Metil Sülfanil Metan yani MSM tozu inflamasyonu yüksek oranda azaltıp, hasarın azalması ile beraber kas hasarına bağlı oluşan stres durumlarında azalma görülmektedir. Metil Sülfonil Metan, oksijenin insan vücuduna daha verimli bir şekilde alınmasını sağlayıp aynı zamanda oksijenin hücre zarından geçişini hızlandırıp arttırır. Böylelikle akciğer hücrelerine elastikiyet sağlayarak insanın daha fazla hava solumasını ve ciğerlerin daha yüksek hacimde şişmesini sağlar. MSM aynı zamanda İnsan hücrelerine oksijen taşıyan kırmızı kan hücreleri için pıhtılaşma engelleyici olarak görev yapar ve solunum sisteminin akışının kontrolde kalmasını sağlar. MSM ile akciğer fonksiyonlarında sıkıntı yaşayan olan kişiler son zamanlarda tedavi edilip iyi başarı değerleri elde edilmektedir. Anlatıldığı üzere MSM tozu bir çok farklı şikayetler tedavi yöntemi olarak kullanılabilmektedir.
MSM Tozu Dozajı Nasıl Olur?
Metil Sülfonil Metan tozu dozajı uygulanacak tedaviye göre değişmektedir. Uzman kontrolü ile kullanılması daha iyi tedavi için önerilmektedir. Genelikle yemeklerle beraber gün içerisinde 1 ve 3 kapsül arasında kullanılabilmektedir. MSM tozunun yan etkisi yoktur. Metil Sülfonil Metan kullanan kişilerin bazılarında ilk kullanım günlerinde biraz rahatsızlık görüldüğü olmuştur. Genel olarak, belirtiler ne kadar kuvvetliyse vücudun biriktirdiği toksinler o derece yüksektir ve detoksifikasyon için daha fazla MSM kullanımı gerekmektedir. Orta derecede detoksifikasyon belirtileri durumunda MSM dozunu azaltmanız ve belirtiler ortadan kaybolduğunda seviyeli şekilde MSM dozunu artırmanız önerilmektedir.
YORUM EKLE