Kızlık Zarı Bekaret Sembolü Müdür?

Bekaret konusu toplumumuzda ne yazık ki gündemi en çok meşgul eden konulardan biri olmaya devam ediyor. Bekaretin namus sembolü olarak görülmesi ve namus cinayeti adı altında kızların katledilmesi de ayrı bir dram.

Bu yazımda bu konulara biraz açıklık getirmeyi amaçlıyorum.

Öncelikle kızlık zarının anatomik yapısını bilmek önemlidir. Toplumda himen (kızlık zarı), vajinanın girişini kapatan bir yapı olarak algılanıyor. Oysa ki kızlık zarı, normalde ortası açık, incecik daire şeklinde bir mukoza parçasıdır. Dolayısıyla cinsel ilişki sırasında, yeterli hazırlık gerçekleşmişse, bu doku esner ve ilişkiye uygun hale gelir. Bu nedenle ilk beraberlikte hiç kanama olmaması tamamen normal bir durumdur. Hatta zannedildiği gibi bir delinme, patlama ya da yırtılma olmamaktadır. Çok nadiren kızlık zarı üzerinde küçük çizikler oluşarak hafif bir kanama olabilir.

Toplumdaki ilk gece kanama beklentisi, genç kızlar üzerinde büyük psikolojik baskı yaratan ve cinselliği daha en başta korku ve kaygıyla yaşamalarına neden olan bir durumdur. Hatta bazı durumlarda o kadar çok kaygı yaratır ki, genç kız aşırı kaygı ve korku nedeniyle, çok kasılır ve bu da beraberliği imkansız hale getirir. Burada vajinayı çevreleyen kasların istemsiz kasılması söz konusudur. Bu durum devam ederse, vajinismus olarak adlandırılmaktadır.

Çok nadiren kızlık zarı tamamen kapalı ya da cinsel ilişkiye uygun olmayacak şekilde küçük açıklık içeriyor olabilir. Böyle bir durumda, hasta ilişkiye giremezse, jinekolojik muayene ile durum anlaşılır ve basit bir cerrahi müdahale ile düzeltilebilir.

İlk cinsel beraberlik öncesi genç kız ve erkeklerin, cinsellikle ilgili sağlıklı bilgi ve eğitim almış olmaları kaygılarını azaltabilir. Bu eğitim hem cinsel organların anatomisi, hem de cinsellikle ilgili teknik bilgileri içermelidir.

Bu bilgiyi verecek kişi bir jinekolog, cinsel terapist ya da hiç olmazsa deneyimli bir aile büyüğü olabilir.

Gençler ne yazık ki cinsellikle ilgili ya hiç bilgisi olmadan ya da kulaktan dolma yanlış bilgilerle ilk deneyimlerini yaşadıkları için, her iki cinste de çeşitli cinsel fonksiyon bozuklukları gelişebiliyor.
Kadınlarda görülen disparoni ya da ağrılı cinsel ilişki bu tür cinsel fonksiyon bozukluklarından biridir. Muayene ile fiziksel bir sebebi olup olmadığı araştırılmalıdır. Çoğunlukla sebebi psikolojiktir. Yukarıda bahsedilen,cinsel konulardaki bilgisizlik ya da geçirilmiş cinsel travma öyküsü nedeniyle disparoni gelişebilir.

Cinsellikle ilgili yeterli eğitim toplumun tüm bireylerine uygun yaşta ve ilk cinsel beraberlik öncesinde verilmelidir. Bu şekilde toplumdaki kemikleşmiş yanlış inanışlar değiştirilerek, daha sağlıklı aile İlişkilerinin kurulması sağlanabilir.

Belki nesiller sonrasında bu şekilde bekaretin kızlık zarıyla ilişkilendirilmesi inancından toplumu kurtarmak mümkün olabilir.

Op. Dr. Burcu Saygan Karamürsel
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı